03.02.2022
40 yıl düÅŸünsem gelmez aklıma;
“Zemheride güller açsın,
karlı kayın ormanında..”
40 yıl geçti,
Güller açtı..
​
Kum saatinin yer çekimine yenik taneleri gibi yuvarlanıp gidiyor yıllar, ve kumsaldaki milyonlarcası gibi insanlar.. Zamana yenik düÅŸmeye mahkûm, geçen yılların inkarına düÅŸkün.. Kabullenmekle boyun eÄŸmek arasındaki seçimse zor. Yüzünde beliren çizgileri ya da saçında kırlaÅŸan telleri gördükçe mi artıyor farkındalık, yoksa ruhunun fısıltısı gürleÅŸtikçe mi? Herkes farklı yaratılmış ya bilinmez tabi.. Ama ne gerdirdikçe azalır, ne boyadıkça saklanır zamanın izleri.
​
Ruhunun sesine kulak verebilmekse baÅŸka bir cesaret gerektirir. Çünkü ruh, sahibine artık ayrı bir frekanstan seslenmektedir. Duymak her kiÅŸinin melekesidir, ama asıl marifet dinlemektir. Dinlemek de yetmez elbet, anlamak gerekir. Ruhunun sesini anlamak.. Ä°ÅŸte, yaÅŸlanmak bu demektir ve yaÅŸlanmak cesaret gerektirir. Ä°htiyarlamaksa baÅŸka bir ÅŸeydir; duymak, dinlemek, anlamak gerekmez, hayatta kalabilmek yeterlidir.
​
Herkes kaçınılmaz sonun kendisini beklediÄŸini bilir, ortak paydasıdır her canlının, gün gelir herkes tadına varır. Peki, hayattayken tecrübe etmesi imkânsız bir olaya insan nasıl hazırlanır? Tek yön biletle bilinmeze yolculuk, ertelemesi olmayan, kesin deparlı, valiz hakkı yok.. YaÅŸamak da yaÅŸlanmak gibi cesaret gerektirir ve her yolun bilinmeze çıktığı bir yolculuÄŸu, ancak “cesaret” anlamlı kılabilir.. Ve iÅŸte bu yüzden sevgili Dostlar, gerçek cesareti, ruhun sesinde aramak gerekir..
​
Zemheride güller açar mı dersiniz karlı kayın ormanında? Ben açmışını gördüm, bir Åžubat sabahında.. Duydum, dinledim ve anlamak istedim. Duydum, dinledim ve anlatmak istedim..
​
Cesareti, esarete tercih eden Yüce Ruhlular’a selamlar olsun..
​
Dr. Bilsay PASTAKKAYA